Monday, August 21, 2023
What is Microbiota?
İrritabl bağırsak sendromu, bağırsak hareketleri ve alışkanlıklarında değişim ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır.
İrritabl bağırsak sendromu, bağırsak hareketleri ve alışkanlıklarında değişim ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Karın ağrısı, ishal, kabızlık gibi belirtilere yol açan bu hastalık genellikle ömür boyu devam eder.
İrritabl bağırsak sendromu, özellikle karın bağırsağı olmak üzere sindirim sistemini etkiler. Mükoz kolit, spastik kolon, huzursuz bağırsak sendromu gibi isimlerle de tanımlanan bu rahatsızlık kronik bir seyir izler.
İrritabl bağırsak sendromunun 4 farklı çeşidi vardır. Bunlar:
İsimlerinden de anlaşılacağı üzere bu sınıflandırma, hastalıkta oluşan kabızlık veya ishal belirtilerinden hangisinin daha yoğun görüldüğüne bakılarak yapılır.
İrritabl bağırsak hastalığında görülen belirtilerin sayısı, şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bazı kişilerde belirtiler, alevlenme döneminde artar ve sonrasında azalır. Bazı kişilerde ise belirtiler kesintiye uğramadan devamlı bir şekilde görülür. İBS hastalarında görülen belirtiler:
Kadınlarda görülen belirtiler, menstruasyon yani adet döneminde daha şiddetli bir şekilde görülebilir. Menopoza giren kadınlarda, girmeyenlere göre İBS semptomlarının daha hafif görüldüğü belirlenmiştir. Bazı kadın hastalarda da İBS belirtilerinin gebelik döneminde arttığı gözlenmiştir.
Erkeklerde görülen İBS belirtileri kadınlardaki ile aynıdır. Ancak erkeklerde İBS semptomlarıyla doktora başvurma ve tedavi olma oranı daha düşüktür.
İrritabl bağırsak hastalığının sebebi tam olarak aydınlatılamamış olsa da çeşitli faktörlerin bu hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Bu faktörler:
Bazı faktörler İBS semptomlarının oluşmasını tetikleyebilir. Bu faktörler:
İrritabl bağırsak sendromu için tek bir tanısal test mevcut değildir. Doktor hastanın şikayetlerini, hikayesini ve fizik muayene bulgularını bir arada değerlendirerek tanı koyar. İBS belirtileri, diğer pek çok bağırsak hastalıklarında görülen belirtiler ile benzerlik gösterdiğinden tanı koymak zorlaşabilir. Tanı koyarken diğer sebeplerin ekarte edilmesi (dışlanması) gerekir.
Hastadaki belirtilere yol açabilecek olası tanılar dışlandıktan sonra, İBS tanısı koymak için Roma kriterleri kullanılabilir. Bu kriterlerde İBS tanısı için en az 3 aydır devam eden ve haftada en az bir gün görülen karın ağrısı olması gerekir. Ayrıca tanı için hastada; dışkılama ile ilgili ağrı veya rahatsızlık hissi, dışkılama sıklığında değişim veya gaita (dışkı) kıvamında değişim olarak belirlenen üç maddeden ikisinin var olması gerekir.
Hastada hangi İBS tipinin var olduğunun belirlenmesi de tedavi planı açısından önemlidir. Bu nedenle hastanın öyküsü sorgulanırken belirtilerde ishalin mi kabızlığın mı baskın olduğunu belirlemek gerekir.
Hasta İBS için yapılan başlangıç tedavisine yanıt vermiyorsa ve hastada
Bu hastalarda ileri tetkik olarak endoskopi, kolonoskopi, abdominal BT, gaita incelemesi, laktoz intolerans testi gibi yöntemler uygulanabilir.
İBS hastalarında bağırsak ile görülen belirtilere ek olarak;
İrritabl bağırsak sendromunda asıl amaç hastada görülen belirtilerin hafifletilmesidir.
Hafif şiddetli İBS semptomları gösteren hastada bazı hayat tarzı değişiklikleri kişinin yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olur. Bu değişikler:
Kişinin beslenme alışkanlıklarını düzenlemek için bir diyetisyene başvurması da faydalı olabilir.
İBS belirtilerinin hafifletilmesine yardımcı olmak için doktor tarafından hastaya;
Son yıllarda İBS ile ilgili bilgilerin artmasıyla hastalığın iyileşmesinde umut vadeden çeşitli ilaçlar çıkmıştır. Ancak bu ilaçlar genellikle uygulanan diğer İBS tedavilerine yanıtsız kalan hastalarda kullanılır. Alosetron, eluksadolin, rifaksimin, lubiproston bu ilaçlara örnek olarak verilebilir.
İrritabl bağırsak sendromu yaşam boyu devam eden bir sağlık sorunudur. Bu hastalığın yaşama olan etkilerini en aza indirmek için ilaç tedavisinin yanı sıra beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi de gerekir. Bu nedenle İBS şüphesi taşıyan kişilerin donanımlı bir merkeze başvurarak doktor ve diyetisyen iş birliği içerisinde tedavisini planlaması faydalı olacaktır.
Last Updated Date: 07 December 2021
Publication Date: 07 December 2021
Gastroenterology Department
Gastroenterology Department
Gastroenterology Department
Featured Cancer Articles